Müzeci Nalan Dönmez Yakarçelik İzmir Latife Hanım Köşkü’nü yazdı…
Karşıyaka İstasyonu’nda çam ağaçlarının gölgesinde geniş çay bahçesinin ortasına biblo gibi konmuş bir Latife Hanım Köşkü var. Uşakizade ailesinin mülkü olan bu yapı okul, devlet dairesi ve dersane olarak kullanıldıktan sonra Karşıyaka Belediyesi tarafından satın alınarak restore edilmiş ve 2008 yılında müze olarak açılmış.
Bu köşkün öne çıkan yanı Latife Hanım’ın aile evi olmaktan çok Zübeyde Hanım’la ilgili. Zübeyde Hanım’ın ilerleyen hastalığına iyi geleceği düşünülmüş, doktorunun da tavsiyesiyle İzmir’e getirilmiş. Diğer bir maksat da müstakbel gelini ile tanışmak. Ancak bahçesindeki tek çam ağacının gölgesinde oturup dinlendiği günler ne yazık ki bir ayı bile bulamamış. Vefat edince, yakındaki caminin avlusuna defnedilmiş Zübeyde Hanım.
Müzenin bahçesi İzmir’in yaz sıcağını düşününce enfes bir mola yeri. Restorasyonu yapılmış, içi bağışlanan dönem eşyalarıyla yeniden düzenlenmiş. Yılmaz Büyükerşen tarafından Atatürk, Zübeyde Hanım ve Latife Hanımların balmumundan heykelleri yapılmış. Kapıdan girdiğinizde dışarıdaki zarif görkemin aksine, içinin nohut oda- bakla sofa kıvamı şaşırtıyor insanı. Çoğunlukla okul grupları geziyor. Tek başına gezmek isteyeni de reddetmiyor, rehberlik ediyor çalışanlar.
Dışarıda tost söyleyen, çay isteyen yetişkinler, bağrışan çocuklarla dolu bahçe tam bir kakafoni. Ancak kapıdan girdiğinizde hepsi elinde kitapla bir köşede oturan çalışanlar huzur veriyor insana. Hem onları rahatsız etmemek, hem de konağın tarihi külliyatına saygısızlık etmemek için kendiliğinden yavaşlayıp, sessizleşiveriyor insan. Müze, huzurlu atmosferiyle içine çekiyor insanı. Kütüphaneler dışında ilk kez bu kadar çok okuyan insanı bir arada görüyorum. Kapıdan çıkınca anlıyorum belediyenin bir kitap okuma kampanyası var. Kampanya, çalışanlar tarafından eni konu özümsenmiş, minik ziyaretçilere bizzat örnek oluyorlar.
Bu müzenin en güzel yanı insanların kendilerini tatlı esintiye bırakıp kahvelerini yudumlayabildikleri, çoluk-çocuk vakit geçirebilecekleri bir dinlence alanı içinde olması. Bunun yanında açık hava sergisi ve emanet kitap alıp okuyabilecekleri entelektüel alan ise uyumlu birliktelik içindeler… iddiasız ve samimi.
Her neredeyse selam olsun Zübeyde anaya…
Nalan Yakarçelik
İlk Yorumu Siz Yapın